Bana faydası ne oldu peki bu bilgisayarın ilkel haliyle tanışmanın? Bilgisayarla birlikte babam sağolsun birkaç tane de Basic kitabı getirdi. O zamanlar oyun öyle kolay bulunmuyor, değişik dergilerin arkasında oyun listeleri var, karşılarında kaç disket olduğu yazıyor vs. oradan seçiyorsun. Bu Basic kitaplarının içinde ve arkasında oyun örnekleri olurdu. 50 satır ile 15000 satır arasında değişebilen kod ihtiva eden bu örnekleri basic derleyicisine yazıp da run ettiniz mi ASCII karakterleri ile bezeli türlü türlü oyun çıkardı. Önceleri direk kopyala-yapıştır usulü az satırlı örnekleri yazarak başladık işe. Sonra uzun olanlara geçtik. Sonra o kopyaladağımız satırları anlamaya çalıştık. Sonra kitaptaki yazım hataları nedeniyle run ettiğimizde hata veren satırları düzeltmeye başladık. Paralelden MS-DOS komutlarını da öğrenmeye başladık.
Kıssadan hisse, programlamayla erken yaşta tanıştık. Peki yıl 2012, bize ne MS-DOS'tan? O gün öğrendiğim komutları hala kullanıyorum çünkü ben. Windows'un kolay ulaşılabilen arayüzleri ile yapamadığım şeyleri iki tıkla yapmamı sağlıyor çünkü. İki örnek verip ilk yayınımı tamamlayayım.
Örnek 1: Çalıştığım işte, embedded windows xp işletim sistemi kurulu bir cihazın içerisine C++'ta derlediğim exeyi ve diğer config klasörlerini kopyalıyorum ve sonra exeyi çalıştırıyorum. Gel gelelim binadaki bir elektrik arızasından dolayı bilgisayarın içindeki ekran kartının bir kısmı yandı ve ekrana görüntü alamıyoruz. Windows açılıyor ancak birşey göremediğimiz için ne exeyi ne klasörü kopyalayamıyorum. Çözüm basit. Laptopta hemen bir hebe.txt dosyası oluşturdum. İçine o yıllar öncesinden hatırladığım üç komutu yazdım:
rd /s /q "c:\MyFolder
md "c:\MyFolder"
xcopy /e "h:\MyFolder" "c:\MyFolder"
Sonra txt'yi bat yaptım. Artık windows açılınca yapacağım şu: "Windows tuşu+R" ile run penceresini açıp oraya "h:\hebe.bat" yazmak. Yazdığım kod istediğim kopyalama işlemini yapacak. Bu sayede yanan kart onarılana kadar işe devam.
Örnek 2: Laptopun şu anda bebişin resimleri ile dolu. Hanımın telefondan gelen, benim telefondan gelen, fotoğraf makinasından gelen vs. Toplasan 500'e yakın foto. Fotoğraf çeken her alet fotoğraflara artan ardışık numaralar verdiği için zaman sırasıyla fotoğrafları gezmek kolay oluyor. Ancak evde iki iphone olunca, numaralar çakıştı ve google drive'a aktarmaya çalışınca kimi dosyaların sonunda (2) (3) eklendi. Bu da set halinde çekilmiş resimlerin arasına başka setlerin karışmasına neden oldu. Kısacası hoşuma gitmedi. Ben de eşimin telefonundan gelenler ile kendi telefonumdan gelenleri farklı isimlendirmeye karar verdim. Resimlerin adı "IMG-xxxx.JPG" formatında. Yine bir hebe.txt oluşturdum ve içine
ren *.JPG uiIM*.JPG
yazdım. Dosyanın sonunu bat yapıp dosyaya çift tıklayınca 100 kadar resmin adı 1 saniyede "uiIMxxxx.JPG" formatına değişti. Aynı şeyi eşimin klasörü için de yaptım ve kısa sürede 100 kadar dosyanın adını değiştirdim. Bildiğim kadarıyla bunu Windows'un size sunduğu göz önündeki toollarla yapamıyorsunuz.
İşte böyle. Başka örnekler de aklıma geldi yazarken ama neyse. İlk yazıdan herkese selam olsun.
No comments:
Post a Comment